1-Bundan sonra iki kişilik yediğinizi göz önüne alırsak, daha fazla protein, vitamin, folik asit, demir ve kalsiyum gibi minerallere ihtiyaç duyacaksınız. Bu nedenle beslenmenizde yeşil yapraklı sebzelere mutlaka yer verin. Günde en az 2 litre su içmeyi ve meyve yemeyi ihmal etmeyin. Balık, kırmızı et, baklagiller (mercimek, nohut, fasulye, börülce) yoğurt ve süt tüketmeyi ihmal etmeyin. Buna karşılık, bir günde ihtiyacınız olan kalori miktarının normalden yalnızca 300 kalori fazlası olduğunu da unutmayın. Az pişmiş yumurta, pastörize olmayan süt ve süt ürünleri, meyve suları, çiğ deniz ürünleri ve soğuk şarküteri ürünlerini tüketmekten kaçınmalısınız. Fazla kalori alımını önlemek adına pasta, börek, kek, kurabiye gibi hamur işlerini de kontrollü tüketmelisiniz
2-Çoğu uzman günde bir-iki fincan kahvenin bebeğe zarar vermeyeceği konusunda hemfikir; ancak yine de yüksek miktarda kafein tüketimi bebeğiniz için tehlike oluşturabilir. Fazla miktarda kafein tüketmek bebeğin düşük kilolu doğmasına sebep olabilir.
3-Hamilelikte sigara kullanimı, fetusun rahimde gelişimini kısıtlıyor ve bu bebeklerde ani ölüme daha çok rastlanıyor. Ayrıca sigara kullanımı, fetusun rahimde ölmesi ve erken doğuma neden olabiliyor. Sigara kullanmayan gebelere göre kullanan gebelerde düşük, erken doğum ve ölü doğum oranlarının arttığı biliniyor. Sağlıklı bir şekilde gebeliğin sonuna gelen bebekler ise ortalamaya göre düşük kilo ile doğuyor. Bunun yanı sıra bu bebeklerin okul çağına geldiğinde başarılarının daha düşük olduğu çeşitli çalışmalarda kanıtlanmış. Anne adayı, hamileyken hayatını gözden geçirmeli ve gebeliğe uygun şekilde yaşamalıdır. Gebelikte alkol kullanmanın yarattığı etkiler, sigaranınkilere göre daha farklıdır.
4-Prenatal takviyelerin çoğu normal vitaminlerden daha fazla folik asit ve demir içerir. Hamilelik öncesinde ve süresince yeterli miktarda folik asit almanız çok önemlidir. Folik asit bebeğinizin sinirsel gelişiminde görülebilecek ve doğumda oluşabilecek sorunların gerçekleşme riskini azaltır. İdeal olarak, hamile kalmadan üç ay önce günde 400 mikrogram folik asit almaya başlamalısınız. Ayrıca yeteri kadar demir aldığınızdan da emin olmalısınız. Hamilelik süresince, özellikle ikinci ve üçüncü üç aylık dönemde, demir ihtiyacınız artacaktir.
5-İyi bir egzersiz programı hamileliğiniz süresince ihtiyaç duyacağınız gücü sağlayacak, acı ve ağrılarınızı azaltacak ve bacaklarınızdaki dolaşımı hızlandırarak hamilelik süresince yaşayacağınız fiziksel sıkıntıları azaltacaktır. Her kadın imkanları ölçüsünde mutlaka bir fiziksel aktivite yapmalıdır. Kapalı havuzda yüzme bel ve sırt kaslarına iyi gelir. Açık havada yürüyüş de hamilelere önerdiğimiz aktiviteler arasinda yer aliyor.
6-Hamilelikte ağız ve diş sağlığı da büyük önem taşıyor. Diş fırçalamak, diş ipi kullanmak ve düzenli diş hekimi kontrolü, dikkat edilmesi gerekenler arasında yer alıyor. Hamilelik süresince yaşayacağınız hormonsal değişiklikler sebebiyle dişeti hastalıklarına karşı duyarlı olabilirsiniz. Yükselen progesteron ve östrojen hormonları diş etlerinizde görülen bakterilere karşı sizi hassaslaştırır ve bunun sonucunda diş etlerinizde şişme, kanama ve hassasiyet hissedebilirsiniz. Ayrıca fetusun kalsiyum ihtiyacı anneden karşılandığından, bu dönemde diş sağlığı olumsuz etkilenebiliyor. Bu duruma eskiler “Her gebelik bir diş” derler. Dişlerdeki çürükler mutlaka tedavi ettirilmelidir. Tedavi edilmeyen çürükler erkendoğumasebebiyet verebilir. Apse durumunda, gebelikte kullandığımız birtakım antibiyotikler reçete edilebilir. Takip edildiğiniz kadın doğum uzmanının da onayını alarak diş hekiminde tedavilerinizi yaptırmalısınız.
7-Birçok kadın hamileliği sırasında duygusal iniş çıkışlar yaşayabilir. Ancak, eğer bu değişimlerle çok sık karşılaşıyorsanız bir depresyon geçiriyor olabilirsiniz. Eğer iki haftadan uzun süredir keyifsiz hissediyorsanız ve hiçbir şey sizi mutlu etmiyorsa ya da sürekli gergin hissediyorsanız, bu duygularınızı doktorunuzla paylaşmalı ve profesyonel destek almalısınız. Gebelikteki hormonal değişimler nedensiz bir takım ağlamalara veya hassasiyetlere sebep olabilir. Unutmayın ki, bu süreç geçecek ve mutlu sonla bebeğinizi kucağınıza alacaksiniz.
8-Bazı meslekler siz ve karnınızda gelişmekte olan bebeğiniz için zararlı olabilir. Eğer rutin bir şekilde kimyasallara, civa ya da kurşun gibi ağır metallere, bazı biyolojik testlere ya da radyasyona maruz kalıyorsanız, en kısa zamanda bu durumu değiştirmelisiniz. Ayrıca, bazı temizlik malzemeleri, tarım ilaçları, çözücüler ve eski borularla gelen sularda bulunan kurşun gibi maddeler de bebeğiniz için zararlidir.
9-Komşunuz, akrabanız veya sizin gibi gebe bir arkadaşınızın önerileri yerine, aklınıza takılan her konuyu doktorunuzla paylaşmalısınız. Çağımız bilgi çağı, artık her türlü bilgiye internetten kolaylıkla ulaşabiliyoruz ama doğru bilgiler kadar yanlış bilgiler de var. Bu nedenle, kendiniz araştırıp endişeye kapılmadan veya çevreye kulak asmadan, kafanızdaki soruları mutlaka bir kağıda not alın ve muayene sırasında doktorunuza sorun. Unutmayın ki, en doğru bilgiyi her zaman doktorunuz verir.